PROFESÖR HASAN SÖZBİLİR, 8 AY ÖNCE SÖKE’DE DÜZENLENEN DEPREM TOPLANTISINDA, SÖKE VE KUŞADASI’DA 6.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREM MEYDANA GELEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Profesör Hasan Sözbilir aylar öncesinden yaptığı açıklamada, 2 bin yıldır kırılmayan Kuşadası Fayı’nın her an kırılabileceğini ve bunun sonucunda da Söke ve Kuşadası’nda 6.6 ve 6.8 büyüklüğünde bir deprem yaşanacağını belirtmişti.
Söke ve Kuşadası Fayı’nı İsviçre’nin Bern Üniversitesi’nden gelen hocalarla birlikte özel olarak incelediğini kaydeden Profesör Sözbilir, “Söke ve Kuşadası olarak baktığımızda “Kırmızı Alan” çok fazla. Demek ki, deprem tehlikesi yüksek olan bir yerdeyiz biz. Şimdi bir de bizim bir tarafımız deniz. Deniz kısmına baktığımızda deniz tabanında da çok sayıda fay var. Bakın burada denizin altında çok büyük faylar olduğu için burada çok büyük mega depremler olabiliyor. Tarihsel dönemde 8’i aşan depremler ve thusunamiler gerçekleşmiş, güneyimizdeki fay hareket ettiği zaman. Dolayısıyla bizim bu kesimimiz aynı zamanda yaşayan bir volkanik bölge. Bu bölgedeki volkanlar hala daha aktifliğini sürdürüyor. Dolayısıyla bizim aynı zamanda volkanik faaliyetlerden kaynaklanan problemlerimiz de var Söke ilçesi olarak, bize çok yakın yaşayan volkanlar var çünkü. Volkanlar da belli bir hareket mekanizmasına sahip ve onlar çalıştıkça belli kesimlerde depreme olabilirler. Yani patmalarından önce, patlarlarsa o ayrı bir tehlike.” ifadelerini kullanmıştı.
SÖKE’DE GELECEKTE BİR DEPREM OLACAK MI?
Söke’nin tarih boyunca çok büyük depremlere sahne olduğunu kaydeden Sözbilir, ” Şimdi acaba bizim Söke ilçesinde gelecekte bir deprem olacak mı? Olduğunda ne olacak? Biliyoruz ki, Söke’de geçmişte 1955’de olmuş büyük bir deprem. Söke ve çevresinde geçmişte olmuş çok sayıda deprem var. M.Ö. yirmilerden başlıyarak bir sürü tarihsel dönemlerde deprem olmuş Söke ve çevresinde. 6 ve üzeri büyüklüğe sahip depremler var. Şimde bizim bu bölgede Batı Anadolu Bölgesi’nde şiddet derecesi 8 ve üstü olduğunda can ve mal kaybı başlıyor. Yani bu yaklaşık 6 büyüklüğündeki bir depreme karşılık geliyor. Yani 6 büyüklüğünde bir deprem olduğunda biz 8 şiddetinde sarsılıyoruz. O zaman benim bu bölgede 8 ve üstündeki şiddetlerde deprem var ise, sismik tehlike var demektir. Son yüzyılda Söke ve çevresinde 6 büyüklüğünde deprem olmuş. Bunlardan bir tanesi 16 Temmuz 1955 Söke Balat Depremi. Bu depremden ben 8 – 9 şiddetinde etkilenmişim.” dedi.
SÖKE VE KUŞADASI NE YAPMALI?
Söke’nin fayın üzerine kurulu bir şehir olduğuna da dikkat çeken Profesör Sözbilir, “Söke’de yerleşim fayın üzerine kurulmuş. Söke’nin bir çok yerinden fay geçiyor. Söke’den geçen fay Prien veya Sazlı diye geçiyor kayıtlarda. Söke’yi etkileyebilecek faylardan biri de Kuşadası fayı. Söke ve Kuşadası fayları 6.8’e kadar deprem üretebiliyor. Söke fayına baktığımızda Söke fayı Söke’nin içinden geçen Doğanbey Mahallesi’ne kadar giden bir fay hattı bu. Bizim yerel yönetim olarak bu fay hattı üzerindeki bina stoğunu 1/1000 ölçekli haritalara işlememiz gerekiyor. Bunu işlemeliyiz ki, hat üzerindeki riskli bina sayısını bilelim. Bu hat üzerinde okul, hastane gibi yerler var mı? Varsa bunlarla ilgili çalışmalar yapmamız lazım. Çünkü bunlar depremden sonra da hayatta kalması gereken binalar. Yani genç nüfusun barındığı yerleri mutlaka en sağlam yerler yapmak zorundayız. Çünkü onlar bizim geleceğimiz.” uyarısında bulundu.
(HÜSEYİN IŞIK)
