Kentin son dönemlerdeki şanssızlığı yönetme becerisi ve bilgisi olmayan kadroların elinde kalmasıdır. Son iki dönem de Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından belirlenen başkanların merkez sağın en beceriksiz kadroları olması ilginçtir. Sosyal demokrat bir yerel yönetim anlayışına ters düşen bu yapıların sonunda herkesle kavga etmeleri ve proje üretemeyerek, bütçeleri yamalı bohçaya döndürmeleri sonucunda sıkıntılar baş göstermiştir. Son yedi yıllık süreçte kent Büyükşehirden bir tek proje alamamışken bu işten Büyükşehir Belediye Başkanı ile sıyrılma çabaları çok komiktir. Garaj yapılacaktı sözde ama hala yer problemi bile çözülemedi. Kültür Merkezi yapılacaktı tık yok. Hal binası yapılacaktı yer beğenilemiyor. Otoparklar ise tam bir fiyasko. Yapmamak için bin bir türlü tiyatro yapılıyor. Önce tapu verilsin, merkezdeki yer verilsin, projeyi biz yapalım, siz onaylayın… Başka istediğiniz herhangi bir şey varsa çekinmeyin söyleyin. Siz her şeyi çok biliyorsunuz ya. Yedi yıldır kente tek çivi çakmayanlara yurttaşın tepki göstermesi normaldir. Son yapılan anketlerde hem ilçenin hem Büyükşehir ‘in memnuniyet oranları yüzde yirmiler düzeyindedir.
Söke Belediyesine gelince bu kadar beceriksiz ve bilgisiz bir yönetimler son iki dönemde kenti berbat etmişlerdir. Borç batağına saplanan, kadroları beceriksizce şişirilen, proje üretemeyen, kentin sorunlarından uzak bu yönetimler olayları içinden çıkılamaz hale sokmuşlardır. Bugün Söke Belediyesi’nin 100 milyon Türk lirasını aşan borcu, norm kadrodan fazla olan yaklaşık 250 civarı personeli, yılda 30 milyon civarı bir para yiyen kara deliği olan LİMA, tek bir yapı, tek bir proje üretememiştir. Son iki yılda satılan 35 milyon liralık mal varlığına rağmen borçlar katlanarak devam etmektedir. Sözde gençlik merkezi yapılıyordu, başta yer seçimi olmak üzere hepsi hikaye. Çünkü para yok. Güneş enerji santrali kuruluyordu ama hikaye. Panayır Pazarı’nı yapacaklardı ama psikolojileri bozulunca yapmaktan vazgeçtiler. İmar Planlarını düzelteceklerdi ama kalemlerin ucu kırıldı. Kırsal kalkınmaya dair tek proje olmaması ise çok büyük ayıptır. Güllübahçe ye 7 bin gül fidanı dikeceğinize, nüfusu 5 binden binlere düşmüş göç vermiş bu mahalleye Büyükşehirle birlikte o verdiğiniz 14 dönümlük alana kesme çiçek yetiştiriciliği için bir sera yapsanız da bu mahalle göç vereceğine göç alsa ve hak ettiği yere ulaşsa olmaz mı ? Ama bunu yapacak beceri ve yönetim anlayışı nerde ?
Belediye meclis üyelerine gelince son dönemde ciddi anlamda sorgulama hala yapılamıyor. Lima’ya aktarılan paralar, satın almalardaki şaibeler, bütçedeki kara delikler hala sorgulanmış değil. Hani bir meclis üyesi bacak bacak üstüne atıp bas bas bağırıyordu ya “MECLİS HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR” o arkadaşın önce okunan ezana, seçilmiş başkanına, seçilmiş meclis üyesi arkadaşlarına saygısı olmalıydı. Bıraksanız nerdeyse meclis toplantılarına eşofmanla gelecek meclis üyeleri. Ayıp beyler ayıp orası halkın meclisi sizin işyeriniz değil. Nasıl davranılacağını, nasıl oturulacağını, nasıl konuşulacağını bilmiyorsanız o meclise gelmeyin.
Tüm bunlardan sonra geçen 2 yıl, önce ki dönemi de koyarsanız toplam 7 yıllık kayıp bir süreçtir. Burada sadece Söke halkı kaybetmiştir. Bu sürecin iyi irdelenip yeni bir yol haritasıyla yerel yönetimin yeni kadrolarla yola devam etmesinde yarar vardır. Yoksa son hüsrandır.
Saygılarımla…
TURGUT TÜRKOĞLU