Sanat ile zanaat söyleniş olarak birbirine benzer, içerik olarak da genellikle karıştırılır. Zanaat erbabına sanatçı yakıştırması çok yapılır. Sanatkar düşünceleriyle, fikirleriyle benzersiz bir eser yaratan;zanaatkar ise aynı üründen çokça üreten ya da onları onaran kişilere denir. Elbette hem sanatkar,hem de zanaatkar olanlarımız da vardır. Bugün Söke Olay'ın konuğu bu iki vasfı da taşıyan İnanUysaloğlu.
İnan ustanın deyimiyle yaşam hikayesi oldukça uzun. (Tanıtıma geçmeden ustamıza sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyorum.) Babası öğretmenmiş, hem de Köy Enstitüsü mezunu. 1964 yılında, İnan usta 7 yaşındayken, Söke'ye gelmişler. İnan ustanın 'uzun hikaye' dediği yaşamının Söke kısmı da böyle başlamış. İlkokul 2. sınıftan itibaren Söke'de okumuş. Ortaokul bitmiş, o zamanlar sınavla girilen Endüstri Meslek Lisesinin Elektrik bölümünü kazanmış. Söylediğine göre o zamanlar Endüstri Meslek
Lisesini kazanmak, günümüzün üniversitesini kazanmaktan daha zormuş. Ustamızın gençliğinde müzikle uğraşanlar bir hayli fazlaymış. Forbes mahallesinin gençleri sokakta müzik yapıyormuş. Kimisi gitar,
kimisi mandolin getiriyormuş. Vurmalı çalgı için de o zamanların vazgeçilmezi boş Vita yağı tenekesi. İnan usta lisedeki müzik öğretmeni Durhan Gezen sayesinde Vita tenekesinden bateriye geçmiş. Öğretmenin kurduğu okul orkestrasında baterist olarak yer almış. Gurupları Söke'de ünlenince düğünlere bile davet edilmişler. Hem okula katkı, hem de müzik aşkı ile lise döneminde düğünlerde canlı müzik yapmışlar. (Kişisel görüşüm, o dönemlerde evlenenlerin ve düğüne gidenlerin şanslı olduğu. Şimdi bilindik 8 - 10 oyun havasıyla düğün bitiyor, o da kayıttan çalınıyor.)
İnan usta, lise sonrası evlerinin bodrumunda atölye kurmuş ve burada elektronik devreler üzerinde çalışmaya başlamış. 1984 yılında Yıldırım sokakta ilk dükkanını açmış. 15 yıla yakın bu dükkanda elektronik cihaz tamiri ile birlikte beyaz eşya satışı yapmış. 2000 yılında Tuntaş pasajına taşınmış ve 20 yıldır bu dükkanda Söke, Aydın, Kuşadası, Didim hatta İzmir'e hizmet ediyor. Elektronik cihaz tamirinin eskisi kadar rağbet edilen bir iş olmadığını belirten İlhan usta, bir çok meslektaşının işi bıraktıklarını, çırak yetişmediği için de zamanla bu mesleğin biteceğini söyledi. Hazır devrelerde onarımın zor olması, baskı plaketin değiştirilmesinin elektronik eleman değiştirilmesinden kolay
olması nedeniyle, elektronik çöplüğünün her gün daha da arttığını belirtti. Örneğin, eskiden
bilgisayarlarda bulunan modem kartlarının bile tamir edildiğini, şimdi ise ana kartların onarılmayarak yenisiyle değiştirildiğinden bahsetti.
Müzik sektöründe Türkiye genelinde orkestra ve gurupların dağılması üzerine, dönem dönem
İstanbul'dan teklifler almış. Bilinen yorumculardan, Sibel Tüzün, Akrep Nalan ve Yeşim Salkım ile gece kulüplerinde canlı müzik yapmış, Tarkan'ın çalışmalarında bulunmuş. Ustamıza, hem evli olup, hem de İstanbul'da sahneye çıkmak zor gelmiş ve Söke'ye dönmüş ama müzik onu çağırıyormuş. Yakın olması
sebebiyle bir süre de Kuşadası'nda barlarda çalmış.
Yakın zamanda, önceden birlikte müzik yaptıkları eski dostlarıyla yine bir araya gelmişler ve
çalışmalara başlamışlar. Gurubu gençlerle takviye ederek, eski yeni pop müzik karışımı repertuar
oluşturuyorlarmış. Eğer bir aksilik çıkmazsa, 29 ekim 2020 tarihinde bir konser vermek istiyorlarmış.
Nihayet konuşmaya başlamadan söylediğimiz çaylar geldi. Çay içeceğiz ama İnan usta coştu bir kere. Uzun hikayeyi anlatmayı sürdürüyor. Eskiden eve iş götürdüğünden, evde de atölyesi olduğundan, artık gözleri yorulduğundan eve iş götürmediğinden, cep telefonu dışında her türlü elektronik cihazı
tamir ettiğinden, pandemiden, yapay zekadan, robotlardan, gelecekten; daha bir çok şeyden
bahsetti. Bahsetti ama benim yazacak yerim kalmadı. Eğer siz de bu konular hakkında İnan ustanın düşüncelerini merak ediyorsanız, arızalanan elektronik cihazınızla birlikte Tuntaş pasajında, İnan Elektroniğe gidebilirsiniz. Şunu belirteyim, virüs salgını nedeniyle atölye bölümüne müşteri kabul etmiyor. Atölyede fotoğrafını çekebilmek için kendisini zor ikna ettim.
Son bir bilgi notu daha. İnan ustanın o kadar sıcak gülümsemesi var ki; o anda tüm dertlerinizi unutuyor, pozitif enerji ile yükleniyorsunuz. (Bir an dükkanına pozitif enerji dağıtan bir cihaz yapmış mıdır diye düşündüm, sonra İnan ustanın gözlerine baktım. Pozitif enerji gözlerinden geliyordu.)
(SABİH GÜZEL)