"BEN ÖLECEĞİM AMA BU SANAT ÖLMESİN"
"BEN ÖLECEĞİM AMA BU SANAT ÖLMESİN"
Aydın’ın Söke ilçesinde Coğrafi İşaret Tescilli 'Söke Çizmesi' üreten Mustafa Avcıoğlu, geleneksel miras devam etsin istiyor.
Efelerin simgesi haline gelen körüklü çizmeler, Ege’nin kültürel mirasının önemli parçalarından biri.
Ancak, bu gelenek günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Söke’de bu zanaatı yaşatan son ustalardan biri olan Mustafa Avcıoğlu, el emeği ve ustalığıyla bu mirası geleceğe taşıyor.
Babadan Oğula Aktarılan Zanaat
Mustafa Avcıoğlu, 90’lı yıllarda kasaplık yaparken, çizme ustası olan babasının yönlendirmesiyle atölyeye adım attı.
O dönem babasıyla amcasının çalıştığı atölyede çizmelerin körükleri başka ustalara yaptırılıyordu.
Avcıoğlu, mesleği tam anlamıyla öğrenmek için yıllarca çaba gösterdi ve sonunda çizmenin körüğünü de yapan ustalardan biri haline geldi.
Kışın Sıcak Yazın Serin Tutuyor
Söke körüklü çizmesi, tamamen el işçiliğiyle üretilen, hem dayanıklılığı hem de estetik görünümüyle dikkat çeken bir kültürel miras.
Doğal deriden yapılan çizmeler, yazın serin, kışın ise sıcak tutma özelliğine sahip.
Üretim sürecinde alt tabandan topuğa, körük kısmından dikiş detaylarına kadar her aşama titizlikle işleniyor.
Bir çift çizmenin tamamlanması yaklaşık 10 ila 15 gün sürüyor.
Coğrafi İşaret Tesciliyle Gelen Gurur
Mustafa Avcıoğlu'nun uğraşları sonucunda Söke Körüklü Çizmesi, 2017 yılında coğrafi işaret tescili alarak koruma altına alındı.
Bu gelişme, hem bölge halkı hem de ustalar için büyük bir gurur kaynağı oldu.
Tescille birlikte Türkiye’nin dört bir yanından siparişler gelmeye başladı.
İki üniversite öğrencisinin yüksek lisans bitirme tezine de yardımcı olan Mustafa Avcıoğlu halen, Söke Çarşı'daki küçük dükkanında geleneksel üretim yöntemlerinden ödün vermeden çizmeleri en iyi kalitede yapmaya devam ediyor.
“Bu Sanat Ölmesin”
Mustafa Avcıoğlu, yaşının ilerlemesine rağmen mesleğini bırakmayı düşünmüyor.
Efelerin simgesi olan körüklü çizmeler, Mustafa Avcıoğlu’nun ustalığı sayesinde modern dünyada da değerini koruyor.
Bu kültürel mirasın yaşatılması, sadece bir mesleğin değil, aynı zamanda Ege’nin köklü geleneğinin de gelecek nesillere aktarılması anlamına geliyor.
“Bu meslek benim hayatım oldu. Ben öleceğim, ancak bu sanat ölmesin” diyen usta, bu zanaatın gelecekte de yaşamasını istiyor.
SÖKE OLAY
Aydın HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.