KAHRAMANLAR HEP PELERİN GİYMEZ
Çocukluğumuzdan beri çevremizde hep kahramanlar olmuştur. Bu kahramanların çoğunu biz yarattık bazılarını da kitap ve filmlerde gördük, tanıdık. Bazıları süper güçleri olan ve hayal ürünü, pelerinli, dünyayı kurtaranlardı, bazıları ise bizi bu günlere getiren gerçek kişilerdi. Sözlüye kalktığımızda bilemediğimiz sorunun cevabını fısıldayan arkadaşımız, 90. dakikada gol atan ve galibiyeti getiren tuttuğumuz takımın oyuncusu, gece bizi uyutmayan diş ağrısına saniyeler içerisinde çözüm üreten diş hekimi. Hepsi bizim için bir kahramandır. Elbette başta ülkemizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanımızı kurtarmak için canını tehlikeye atan şehit ve gazilerimiz en büyük kahramanlardır.
Bugün bizim için kahramanlıklar yapan ama çoğumuzun kahraman olarak görmediği kişileri ve onların başkanı Nazım Balı’yı tanıtacağım. Bugün Söke Olay’ın konukları “Söke Şehir İçi Taşıyıcılar Kooperatifi” üyeleri. Elbette tüm kooperatif üyelerini tanıtmaya hem zamanım hem de yerim müsait olmadığından sadece Nazım’ı anlatacağım. Nazım’ı tanıyanlar ve bu yazıyı okuduktan sonra onunla tanışanlar kahramanlığın ne anlama geldiğini de anlamış olacaksınız.
Nazım Balı doğma büyüme Söke’li. İlkokul zamanlarında başlayan ticaret hayatı okul hayatını da etkilemiş ve çalışma yaşamına erken atılmak için ortaokulda iken eğitimini sonlandırmış. Önceleri pazarcılara yardım ederek başlamış ve henüz onlu yaşlarının ortalarına varmadan at arabası almış, kendisi pazarcılık ve taşımacılık yapmaya başlamış. Bu arada ufak bir dükkan açma macerası yaşamış. Maceranın olumsuz etkilerini sanırım hala yaşıyor. 1993 yılında askerden geldiğinde minibüslerde çalışmaya başlamış ve nihayet 2005 yılında kendi aracını almış. Çalışkanlığı, güler yüzü, güvenilirliği sayesinde kooperatif üyelerinin desteğini kazanmış ve 2015 yılında kooperatif başkanı olmuş. 2 yılda bir yapılan seçimlerde de bu destek sürmüş ve şu anda 4. dönemdir başkanlık yapıyor.
Şehir içi taşıma kooperatifinde tam bir askeri disiplin var. Her gün sakal tıraşı ve giyim kontrolü yapılıyor. Şoförler beyaz yakalı tişört ya da beyaz gömlek giymek zorunda. Pandemi nedeniyle tüm şoförler iki doz aşılarını olmuş. Aşı olmayan şoförlere yaptırımınız var mı diyorum cevabı o anda bizi dinleyen başka bir şoför veriyor. “Aşı olmayan bizden kırmızı kartı görür” diyor. Çünkü yolcu sağlığı çok önemli. Yani aşısız şoför direksiyona geçemiyor.
Söke şehir işi minibüslerinin kullandığı 4 ana güzergah var. Bu güzergahlarda 50 araç görev yapıyor. Sabah 06.30 da başlayan taşımacılık gece 24.00 de son aracın hareket etmesiyle son buluyor. Araçlar her hafta dönüşümlü olarak güzergahlarda gidip geliyor. Seferler arasındaki süre güzergah ve yolcu yoğunluğuna göre 4 dakika ile 10 dakika arasında değişiyor. (Güzergah saatleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://sokesehirici.com/otobuslerimiz sitesini ziyaret edebilirsiniz.)
Belirlenen güzergah dışına çıkmadıklarını fakat bazen trafik tıkanıklığı, yolun kapalı olması gibi acil durumlarda alternatif güzergaha geçtiklerini belirten Nazım, bazen de şoför arkadaşların inisiyatif kullanarak eğer son yolcuysa ve araç durağa gelecekse, eşyası olan, yaşlı ya da çocuklu yolcuları evlerine kadar bıraktıklarını ekliyor. Güzergahlara eklemelerin Aydın UKOME tarafından yapıldığını, kendilerine gelen müracaatları da buralar ilettiklerini söyleyen Nazım, gülümseyen bir ifadeyle “Gerek Aydın Büyükşehir Belediyesi, gerek Söke Belediyesi ile çok iyi ilişkilerimiz var. Kamu yararına hizmet ettiğimiz için isteklerimizin hepsine karşılık alıyoruz. Şimdiye kadar bizi hiç kırmadılar” diyor.
Söke İşletme Fakültesi ve Mimarlık fakültesi binalarına maddi katkıda bulunduklarını, Söke’nin gelişmesi ve güzelleşmesi için kooperatif olarak üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptıklarını belirten Nazım insanları her zaman memnun etmenin mümkün olmadığını da biliyor. “Ben ve arkadaşlarım sabahtan gece yarılarına kadar Söke’li hemşerilerimiz için çalışıyoruz. Bazen bize gelen şikayetlerde biz yaptırım uyguluyoruz ama vatandaşımız da bu konuda biraz duyarlı olmalı. Neticede bizim arkadaşlarımız da insan. Aracı onun geçim kaynağı. Lütfen bozuk yollara girmelerini ya da trafiğe aykırı yerlerden gitmelerini istemeyiniz. Biz Söke halkını çok seviyoruz ve onlara hizmet etmekten de çok memnunuz.”
Şehir içi aracını kullanmak için artık SRC belgesi ve psikoteknik raporu gerektiğini belirten Nazım “D sınıfı ehliyeti olan ve iş arayan kadın şoför arıyoruz. Bir ara deneme amaçlı bir kadın arkadaşımız bir kaç gün bizde çalıştı. Yolcularımız çok memnun kaldı. Sizin aracılığınızla buradan bu duyuruyu yapıyoruz” dedi.
Şimdi gelelim başkan Nazım ve diğer kooperatif üyelerinin kahramanlıklarına. Yazımın başında da yazdığım gibi çevremizde hayatımıza bir şekilde dokunan isimsiz onlarca kahraman var. Sabah işe giderken, henüz uykumuzu açmamışken, bizi güler yüzle karşılayan, sıcak yaz gününde güneş bizi bunaltmışken klimalı, kışın yağmurda, çamurda soğuktan ellerimiz donmuşken sıcacık aracıyla bizi gideceğimiz yere götürene “kahraman”dan başka söylenecek başka bir sıfat bulamadım. Yenikent durağında büyük bir ciddiyet ve sorumlulukla işlerini yaptıklarına şahit oldum. Ciddiyet derken sadece işlerini ciddi yapıyorlar. Yoksa tümü çok sıcak, yardım sever ve güler yüzlüler.
Yarın çarşıya ya da işe giderken bindiğiniz minibüsün şoförüne daha dikkatli bakın, ona günaydın deyin, gülümseyin. İnanın, onlar gerçek kahramanlar..