ÜLKENİN GELİŞMESİ EĞİTİMLE BAŞLAR
Önemsediğimiz, ayrıcalıklı gördüğümüz hatta kutsallaştırdığımız değerlerimiz vardır. Bu değerler bazılarımız için toprak, bölge hatta mekan, bazılarımız için kişiler, bazılarımız için de olaylardır. Ben bu değerlerin arasına meslekleri de ekleyenlerdenim. Hayat kurtaran hekimlik, vatanı savunan askerlik ve hepimize eğitim veren öğretmenlik benim için kutsal mesleklerdir. Hekimleri ve askerleri de öğretmenler eğittiği için öğretmenlerimizi her zaman ayrı tutuyorum. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve yitirdiğimiz öğretmenlerimizi saygıyla anıyor ve aktif eğitim sürdüren ya da emekli olmuş tüm öğretmenlerimizin de yaklaşan “Öğretmenler Günü”nü şimdiden kutluyorum.
Bugün konuğumuz öğretmen ve idareci Ali Keskin. Ali bey Elektronik bölümü öğretmeni olarak geldiği Söke Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde önce müdür yardımcılığı sonra da müdürlük görevini üstlenmiş. Elbette bu olay yazdığım kadar kolay ve basit olmamış.
Ali bey aslen Konyalı. Öğretmenlik görevine Ankara’nın Nallıhan ilçesinde başlamış ve henüz öğretmenliğe alışma aşamasında vatani göreve çağırmışlar. Yedek subay olarak kura sonucu Söke çıkmış ve o zaman tugay olan Söke garnizonunda vatani görevine başlamış. Askerlik görevinin bitmesine 3 ay kala evlenmiş ve balayı için Kuşadası’na gelmişler. Kuşadası’na gelinir de Söke gezilmez mi? Söke eşinin de çok hoşuna gitmiş ve askerlik sonrası her ikisi de Söke’ye tayin istemişler. Ali beyin eşi de öğretmen. Üstelik o eğitimin ilk safhasında görev yapıyor yani ilk öğretimde görev yapıyor. Çocuklara temel eğitim veriyor, üst eğitimlere hazırlıyor.
Ali öğretmen görev yaptığı okulda, 2010 yılında müdür yardımcılığı göreviyle idareciliğe başlamış. Böylece hem eğitim verme hem de okulun diğer işlerinin sorumluluğunu üstlenmiş. Müdür yardımcılığı döneminde eğitim dışında kalan işlerle ilgili idarecilik konusunda tecrübe edinmiş ve başarılı olmuş. Görevini layıkıyla yapan Ali bey 2021 yılında müdürlük görevine getirilmiş. Müdürlük görevinin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunun farkında. Okul müdürlerinin sorumluluklarının neler olduğu konusunda biraz araştırma yaptım. Edindiğim bilgileri burada yazmaya kalksam yazı bir hayli uzayacak. Kısaca kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, program ve emirlere uygun olarak okulun bütün işlerini düzenlemeye, yürütme ve denetleme görevini üstlendiğini söyleyebilirim. Bu kadar yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu, görüşme talebimin ancak 10 gün sonra gerçekleştiğinde anlamıştım. Ali öğretmenle 12 yılı aşan tanışıklığımız ve dostluğumuz olduğunu da söylemeden geçmeyeyim.
Ali bey öğretmenlik yaptığı dönemlerde hafta sonlarını değerlendirmek için doğa yürüyüşlerine katılmış. Burada tanıştığı kişilerin yönlendirmesiyle de izciliğe başlamış. 2006 ve 2007 yıllarında Akbük ve Kırkağaç’ta düzenlenen izcilik kurslarına katılarak “İzci Liderliği” sertifikası almış. Doğada olmayı çok istemesine rağmen idarecilik döneminde düzenli olarak etkinliklere katılamadığını, fırsat buldukça kendini doğaya bıraktığını ve böylece iş ve hayatın yüklediği stresten biraz kurtulduğunu söylüyor. İzci liderliği döneminde izci gençlerle Erciyes kampına katıldıklarını, gençlerin hiç kar görmemesine rağmen burada 2-3 saat içerisinde kayak öğrendiklerinden bahsetti. Azim ve istek birleştiğinde başarılamayacak bir şeyin olmadığı inancındayım.
Lise yıllarında masraflarını karşılayabilmek için ücret karşılığı arkadaşlarının anı fotoğraflarını çekmiş. Fakat işler düşündüğü gibi gitmemiş. Fotoğrafını çektiği kişiler arkadaşları olunca fotoğraf bedellerini toplaması zor olmuş ve zarar etmiş. Makaralı makinelerden dijital makinelere geçiş döneminde yine fotoğraf merakı üstün gelmiş ve dijital makine almış. İlk zamanlar dijital makinelerin her şeyi otomatik ayarladığını fotoğrafçıya sadece deklanşöre basması kaldığını düşünüyormuş. 2008-2009 dönemlerinde Söke Belediyesi etkinliklerinden ve Tufan Dinarlı tarafından verilen fotoğraf kurslarına katılmış ve fotoğraf makinesinin kullanımının ve fotoğraf çekmenin gerçekte bilgi ve uzmanlık gerektirdiğini anlamış. Bu bilgi ve uzmanlığını geliştirmek için Söke’de fotoğraf adına bir dernek ya da gurup olmadığından 2011 yılında KUFSAD’a (Kuşadası Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) üye olmuş. Dernek bünyesinde fotoğraf etkinliklerine ve sergilere katılmış. 2015 yılında dernek yönetim kuruluna seçilmiş ve iki dönem görev yapmış. 2019 yılında gerek pandemi gerekse işlerinin yoğunluğu nedeniyle yönetim kurulu görevinden ayrılmış.
Ali bey, idareciliğin yorucu olduğunu ama yorulsa da mutlu olduğunu söyledi. Okulunda her öğle yaklaşık 700 öğrenciye sıcak yemek çıktığını, taşımalı eğitim sistemine geçildiği için yatılı öğrencisinin olmadığını söyledi.
Ali beyin tecrübeli bir öğretmen ve idareci olarak velilerden ve öğrencilerden bazı istekleri var. Velilerin, evdeki sorunları çocuklarından uzak tutmalarını istiyor. Evde sorun yaşayan öğrencilerin yaşadıkları sorunları okula ve dolayısıyla diğer öğrencilere taşıdıklarını, bunun da okulda olumsuz bazı olaylara sebep verdiğini söylüyor. Ali beyin mesajı çok net ve anlaşılır. Mesajında “Lütfen çocuklarınıza her şeyi hazır vermeyin. Çocuklar çaba göstermeden istediklerine sahip olduklarında derslerinde ve dolayısıyla hayatta başarısız olabilirler. Onların üzerinde desteğinizi ve ilginizi esirgemeyin ama her dediğini de yapmayın. Hedefi olan ve bu hedefe ulaşmak için çaba gösteren çocuklar yetiştirin. Onları mutlu ve başarılı olacakları bir sosyal çevrede büyütün” diyor. Öğrencilerden isteği de bu söyledikleriyle örtüşüyor. “Sevgili öğrenciler, kötü alışkanlıklardan ve kötü çevreden uzak durun. Kendinize bir hedef belirleyin ve bu hedefe ulaşmak için çaba gösterin. İsteğiniz dışında size verilenleri kabul etmeyin. Biz tüm öğretmenler olarak sizin yanınızdayız. Mutlu ve başarılı bir yaşam sürmeniz için çaba gösteriyoruz.”
Öğretmenlerimiz bu ülkenin mimarlarıdır, ışığıdır, rehberidir.
Tüm öğretmenlerimize saygılarımızla…
SABİH GÜZEL
