Profesör Turan Akkoyun
Köşe Yazarı
Profesör Turan Akkoyun
 

YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜN MEDYA YOL HARİTASI

Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar hareket halinde bulunan Türklerin Rumeli ve Anadolu’da konar-göçer yaşayan, ana geçim kaynaklarının başında hayvancılık olan ova ve yaylalarda mevsimlere göre kara çadırlarda oturan Oğuz Türkleri Yörükler olarak tanımlanmakta, İç ve Doğu Anadolu başta olmak üzere bazı mıntıkalarda da Türkmenler ismiyle anılmaktadır. Sökeli Merhum Mehmet Eröz, Kırşehirli Merhum Erol Güngör, Osmaniyeli Ruhi Ersoy, Gaziantepli Hakan Altıntaş, Denizlili Devrim Alkaya konuya hassasiyetle yaklaşan akademisyenler olmuştur. Buna göre; “Çadırını kurduğu, postunu serdiği yeri” “Türk mülkü” haline getiren Yörükler, yazın yaylaklara kışın ise kışlaklara gecikmeksizin hep ve her vakit zamanında göç ederek hayatlarını sürdürmektedir. Onlar, Anadolu'nun hatta alemin dört bir yanını dolaşmış, yerleşik yaşama geçiş yapmış olmalarına rağmen göç heyecanını ve ruhlarını korumuşlardır. Tarım, hayvancılık ve el sanatları gibi birçok alanda önemli katkılarda bulunmuş olan Yörükler, zengin kültürel mirası, folkloru ve özgün yaşam biçimleri ile Türkiye'nin kültürel çeşitliliğine büyük bir zenginlik katmaktadır. Vatan müdafaasında “gözünü kırpmadan” şehadete yürümekte her hangi bir tereddüt göstermemektedirler. Milli Mücadele yıllarında pek çok Yörük kadını ve kızı düşmana göz açtırmayıp Türk’ün bağımsızlık ateşini yüklenmede üstlendikleri görevlerde fazlasıyla muvaffak olduğu hem toplumsal hafızada, hem de ana materyallerde yer almaktadır. Yunus Emre’nin nefesiyle bugüne erişen “bu dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun”; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Taarruzun başlamasından hemen öncesindeki eminliğiyle “gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” ifadeleri Yörüklerin duruşları, inançları, maneviyatı ve ebedi yürüyüşünü aksettirir. İletişim bilimleri kapsamında bilhassa yerel ve bölgesel imkanlar dahilinde düzenlenen etkinlikler medyada yer bulmakta toplumsal hafızayı güçlendirmektedir. Bu vesile ile bazı makalelerin kaleme alınmakta olması farkındalığı daha da yukarılara taşımaktadır. Mizansen, sinematografi, kurgu ve ses ögelerine sahip filmler hem sanatsal, hem bilimsel açıdan etkili olabilmektedir. Bunlar bir filmin tarzını (görünümünü ve hissini) yaratan ögeler kadar içerik olarak da önem arz etmekte, toplumsal hafızayı pekiştirmekte, ilgililere belge nitelikli materyaller aktarmaktadır. İsimleriyle afişe edilmesi yanı sıra içeriğinde araştırma konusunu barındıran sinema eserleri sınırlı sayıda olmakla birlikte farklı yönetmenlerin farklı türlerdeki filmleri dikkat çekmektedir. Her biri akademik değerlendirmelerini beklemektedir. Hazırlıkları son aşamaya gelen Yörük Çalıştayımızın Aydın ve havalisi başta olmak üzere Türk Dünyasına kültürel kazanım sağlaması beklenmektedir. PROFESÖR TURAN AKKOYUN
Ekleme Tarihi: 02 Eylül 2024 - Pazartesi

YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜN MEDYA YOL HARİTASI

Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar hareket halinde bulunan Türklerin Rumeli ve Anadolu’da konar-göçer yaşayan, ana geçim kaynaklarının başında hayvancılık olan ova ve yaylalarda mevsimlere göre kara çadırlarda oturan Oğuz Türkleri Yörükler olarak tanımlanmakta, İç ve Doğu Anadolu başta olmak üzere bazı mıntıkalarda da Türkmenler ismiyle anılmaktadır. Sökeli Merhum Mehmet Eröz, Kırşehirli Merhum Erol Güngör, Osmaniyeli Ruhi Ersoy, Gaziantepli Hakan Altıntaş, Denizlili Devrim Alkaya konuya hassasiyetle yaklaşan akademisyenler olmuştur. Buna göre; “Çadırını kurduğu, postunu serdiği yeri” “Türk mülkü” haline getiren Yörükler, yazın yaylaklara kışın ise kışlaklara gecikmeksizin hep ve her vakit zamanında göç ederek hayatlarını sürdürmektedir. Onlar, Anadolu'nun hatta alemin dört bir yanını dolaşmış, yerleşik yaşama geçiş yapmış olmalarına rağmen göç heyecanını ve ruhlarını korumuşlardır. Tarım, hayvancılık ve el sanatları gibi birçok alanda önemli katkılarda bulunmuş olan Yörükler, zengin kültürel mirası, folkloru ve özgün yaşam biçimleri ile Türkiye'nin kültürel çeşitliliğine büyük bir zenginlik katmaktadır. Vatan müdafaasında “gözünü kırpmadan” şehadete yürümekte her hangi bir tereddüt göstermemektedirler. Milli Mücadele yıllarında pek çok Yörük kadını ve kızı düşmana göz açtırmayıp Türk’ün bağımsızlık ateşini yüklenmede üstlendikleri görevlerde fazlasıyla muvaffak olduğu hem toplumsal hafızada, hem de ana materyallerde yer almaktadır. Yunus Emre’nin nefesiyle bugüne erişen “bu dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun”; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Taarruzun başlamasından hemen öncesindeki eminliğiyle “gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” ifadeleri Yörüklerin duruşları, inançları, maneviyatı ve ebedi yürüyüşünü aksettirir. İletişim bilimleri kapsamında bilhassa yerel ve bölgesel imkanlar dahilinde düzenlenen etkinlikler medyada yer bulmakta toplumsal hafızayı güçlendirmektedir. Bu vesile ile bazı makalelerin kaleme alınmakta olması farkındalığı daha da yukarılara taşımaktadır. Mizansen, sinematografi, kurgu ve ses ögelerine sahip filmler hem sanatsal, hem bilimsel açıdan etkili olabilmektedir. Bunlar bir filmin tarzını (görünümünü ve hissini) yaratan ögeler kadar içerik olarak da önem arz etmekte, toplumsal hafızayı pekiştirmekte, ilgililere belge nitelikli materyaller aktarmaktadır. İsimleriyle afişe edilmesi yanı sıra içeriğinde araştırma konusunu barındıran sinema eserleri sınırlı sayıda olmakla birlikte farklı yönetmenlerin farklı türlerdeki filmleri dikkat çekmektedir. Her biri akademik değerlendirmelerini beklemektedir. Hazırlıkları son aşamaya gelen Yörük Çalıştayımızın Aydın ve havalisi başta olmak üzere Türk Dünyasına kültürel kazanım sağlaması beklenmektedir. PROFESÖR TURAN AKKOYUN
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sokeolay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.